İSLÂM İLE MİLLET KAVGALI MI?
Son yıllarda art niyetliler Türk ve
Türkiye düşmanlarınca öyle gösterilmeye
çalışılmaktadır. Şu unutulmamalıdır ki;
İslâm dini ile milletler, milliyetler,
milli şuurlar çökertilemez. Aksine İslâm
dini ile milletler güçlenir, kuvvetlenir
ve hayat bulurlar. Çünkü İslâm,
milletimizin olmaz ise olmazlarındandır.
İslâmsız bir milletin kof bir kabuktan
ibaret olduğunu her aklı- selim bilir.
Bu sebepten, Türk milliyetçisi için
İslâmiyet ve Türklük birbirine zıt iki
değer değil aksine birbirini tamamlayan
ve destekleyen muazzam güç ve beden
gibidirler.
Öbür taraftan, kutsal kitabımızdan
öğrendiğimize göre, ALLAH (cc), dinini
kavimler eliyle savunmakta. Bir kavim
dinden yüz çevirirse, başka bir kavmi
dine hizmet ile şereflendirmektedir. Her
millet ve her fert kendini inkâr
etmeksizin Müslüman olabilir. İslamiyet
milletler üstü ve cihanşümul bir dindir.
On yedinci yüzyılın İslam fenerlerinden
olan ve Türk milliyetçisi Vâni Mehmet
Efendi, “Arais-El-Kuran ve Fi Nefais-ül
Furkan” adlı eserin de; Maide süresi
54. ayeti Arap kavmini ikaz eden ve Türk
kavmini haber veren bir ayet olarak
yorumlar. Ayet; “Ey iman edenler!
Sizden her kim dininden dönerse,
muhakkak Allah Teâlâ bir kavim getirir
ki, onları sever, onlarda O’nu sever.
Mü’minlere karşı alçak gönüllü olurlar,
kâfirlere karşı onurlu ve zorlu (izzet
sahibi), Allah yolunda savaşa atılırlar
ve kınayanın kınamasından korkmazlar.
İşte o, Allah’ın lütf-u niyetidir ki,
onu kime dilerse verir. Allah ihsanı bol
olan ve âlimdir.”
Tarih yazmaktadır ki, şanlı
Peygamberimizin yüce ve şanlı
kadrosundan sonra, İslâm’a en büyük
hizmeti yapan kavim; Türk kavmidir. O
kavim ki, tam altı yüzyıldan fazla
Resul-ü Ekrem’e vekil olmakla
şereflendirilmiştir. İslam’da şeref ve
üstünlük, İslâm’a hizmet ve takva ile
tayin edildiğine göre; Türk milleti ile
üstünlük ve şeref yarışına girecek kaç
kavim vardır bu dünyada?
İslâm kardeşliği ve ümmet fikri,
milletleri ve milliyetleri öldürmek
davası değil, aksine kişileri,
kavimleri, milletleri, ırkları Allah
yolunda dayanışmaya ve yarışmaya
kardeşlik, komşuluk ve akrabalık şuuru
içinde davet etmek demek olmalıdır. Ve
özellikle de, insan denen kutsal
yaratığı, “sahte tanrıların-din
baronlarının boyunduruğundan”kurtararak
şerefli ve saygın bir kişi, ırk ve kavim
halinde sadece ALLAH’a kul olma şuuru
içinde mukaddes bir yarışa ve hayata
çağırmak demektir. İşte özlediğimiz ve
özlenen, “İlâyı Kelimetullah”
budur. Bu yarış, bütün kişilere,
kavimlere, ırklara ve milletlere
açıktır. Bu yarışta, bu takvada en ileri
olanlar ise, rengi ve dili, ırkı ve
kavmi ne olursa olsun, bu kutsal
yarışta; katılanların en şereflisi ve en
üstünü olarak hatırlanır ve bilinir.
Şunu iyi bilmeliyiz ki, kutsal dinimizi,
milletin ve milliyet duygularının
aleyhinde kullanmak isteyenler, gerçek
dindarlar değil ya cahil ya da art
niyetli kişi ve cemaatlerdir. Cahil hoş
görülebilir amma diğer ikisi asla af
edilemezler. Onları ancak ve ancak
Allah’ın affına gönderebiliriz.
Türk milleti ve milliyetçiler dimdik
ayakta dursunlar; kim ne derse desin siz
daima Türk milletinden ve İslâm
ümmetinden olduğunuzu göğsünüzü gere
gere haykırınız!
Çünkü, “Kişi kavmini sevmekle
kınanamaz.” İslâmi bir emirdir.
Allah’a iyi kul olmada ve takvada
yarışalım. İslâm’a hizmet hedefimiz
olsun. İslâm altında şahsımıza ve
ailemize değil.
Esen kalınız.
Nazım PEKER
Egitimci-Yazar
nzmpeker@hotmail.com
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Mustafa
İsmet KESKİN'İN Yayımlanan Yazıları |
1-HAYALLERİM
GÜLLERDE SAKLI
2-HAYAT BİR
TİYATRODUR
3-Hangi Site?
4-HAYALİ İSKENDER
5-HOŞ BİR SADÂ
6-KİMDİR
ÖĞRETMEN
_________________________________________________
EĞİTİM YAZILARI TOPLAM DEFA
OKUNMUŞTUR...
"Anamur'un ve
Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek
Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1020905
|