HAYAT BİR TİYATRODUR
Tiyatro,
hayatta yaşanmış ya da yaşanması mümkün
olayları, sahnede canlandırmak için
yazılan eserlere denir. Tiyatro
kelimesi; tiyatro eseri anlamına geldiği
gibi, tiyatro sanatı, tiyatro binası
anlamlarına da gelir.
Tiyatro aynı anda birden çok duyu
organımıza hitap eder, canlı olması
sebebiyle de kişi ve toplum üzerinde
büyük etkiler bırakır.
Bir hocam vardı: "Tiyatro seyredilmez
temaşa edilir." derdi.
Temaşa etmek;
yaşayarak seyretmek, içinde sen
varmışsın gibi seyretmeye denir. Bu
yönüyle tiyatro diğer sanat dallarından
üstündür. Seyirci tiyatronun içinde;
resim, müzik, dekorasyon, heykeltıraşlık
ve mimari gibi güzel sanatların her
birinden bir şeyler bulur. Onun için
tiyatro yazarının bu sanatlardan az çok
anlaması gerekir. Ayrıca tiyatrosunu
yazacağı toplumun, genel kültürünü iyi
bilmesi, örf, âdet ve inançlara aykırı
davranmaması tiyatronun vereceği mesaj
açısından çok önemlidir. Yazar aynı
zamanda iyi bir gözlemci olmalı ve
hayatın ayrıntılarını
yakalayabilmelidir.
Tiyatro, bir olay yazısıdır. Plânı roman
veya hikâyelerdeki gibi üç bölümden
oluşur. Serim, düğüm, çözüm.
Serim:
Bu bölümde kişiler ve çevre
tanıtılırken; olay seyirciye
sezdirilmeye çalışılır.
Düğüm:
Bu bölümde kişilerin karakter
özellikleri iyice ortaya çıkmış, olay
merak edilir bir hal almıştır.
Çözüm:
Adından da anlaşılacağı gibi olayların
düğümleri tek tek çözülür, olay bir
sonuca bağlanmıştır. Merak
giderilmiştir. Genellikle olay bir ana
fikir etrafında bitirilmiştir.
Hepimiz bu dünyaya belli rolleri alarak
geldik. Bu rolleri oynayınca da dünya
sahnesinden çıkıp gideceğiz. Bizim için
sahne bitse de daha perde kapanmamış
olacak; çünkü bu sahneye yeni yeni
oyuncular gelecek. Bu oyuncular da
rollerini oynayınca çıkacaklar sahneden.
Kıyamet perdesi kapanana kadar bu
tiyatro böyle devam edecek.
Bilindiği gibi tiyatro bittikten, perde
kapandıktan sonra selamlama faslı
vardır. Her şey orada daha net ortaya
çıkar. Kim rolünü güzel yaptı, kim
kendisine verilen görevi başarıyla
tamamladı belli olur. İşte burada en çok
alkışı almaktır marifet. Başka bir
deyişle seyircinin gözünde, gönlünde
“hoş bir seda” bırakmak.
DÜNYA BİR
TİYATRO SAHNESİDİR...
HAYAT TİYATRO OYUNUDUR...
ROLÜNÜ EN GÜZEL OYNAYAN KİŞİ; SEYİRCİDEN
EN ÇOK ALKIŞ ALARAK, DÜNYA SAHNESİNDEN
AYRILIR...
Mustafa
İsmet KESKİN
Türkçe
Öğretmeni
Mustafa
İsmet KESKİN'İN Yayımlanan Yazıları |
1-HAYALLERİM
GÜLLERDE SAKLI
_________________________________________________
"Anamur'un ve
Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek
Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1020905
|