SORU :
Osmanlı Deveti’nin kuruluşu sırasında
pek çok alim ve evliyanın yetiştiğini,
bu evliya ve alimlerin Anadolu’nun
İslamiyet’i seçmesinde büyük hizmetleri
olduğunu ve İslamiyet’in Anadolu’da bu
bilginler kanalıyla serpilip yayıldığını
biliyoruz.
Ben bu bilginlerden Somuncu Baba ile
ilgili bazı menkıbeler dinledim. Çok
duygulandım.
Aksaray’da bulunan kabrini de ziyaret
ettim.
''Somuncu Baba kimdir?''diye
sorduğum bazı gençler bu sorumu
cevaplandıramıyor...
Anadolu’da yetişen bir alim ve evliya
olduğu da söyleniyor...Bursa'da ya da
Kayseri'de yaşadığı da söyleniyor...
Kendisine niçin Somuncu Baba denmiştir?
CEVAP
: :Somuncu Baba lakabıyla
tanınan Hamid-i Aksarayî, Osmanlı
Devleti’nin kuruluş yıllarında yetişen
evliya ve alimlerin büyüklerindendir.
7349 yılında Kayseri’de doğmuştur.
Babasının adı Şemseddin Musa’dır.
Tefsir, fıkıh ve tasavvufta devrinin en
ünlü alimlerindendir.
İlk tahsilini babasından almıştır. Sonra
Şam’a giderek “Hankâh-ı Bâyezidîyye”de
İlim öğrenmiştir.
Bayezid-i Bestami’den feyz almıştır.
Ayrıca o dönemin en ünlü alimlerinden
Tasavvuf ilmi öğrendi.
Hocasından icazet (diploma) aldıktan
sonra İslamiyet’i öğretmek için
Kayseri’ye döndü. Pek çok alim
yetiştirdi.
Bunlardan biri de Hacı Bayram-ı
Veli’dir.
Kayseri’de pek çok öğrenci
yetiştirdikten sonra Anadolu’ya gelerek
Bursa’ya yerleşti.
Bilinmeyen bir sebeple ilmini gizledi.
Bursa’da bir fırın yaptırdı. Fırınına
merkebiyle dağdan odun getirip onunla
ekmekleri pişirirdi.
Ekmek küfesini sırtına alarak:
“Somun! Mü’minler somun…” diyerek
ekmek satardı.
Halk bu fırıncıya, “Somuncu Baba”
lakabını takmıştı.
Somuncu Baba ekmek satmaya başlayınca,
herkes peşinden koşar, ekmeğini
kapışırlardı.
Bir gün fırında ekmek pişirirken yanına
Padişah Yıldırım Bayezid’in damadı Emir
Sultan geldi.
Somuncu Baba ile sohbet ederken onun
büyük bir veli-alim olduğunu anladı.
Yıldırım Bayezid, Bursa Ulu Camii’ni
yaptırırken, inşaatta çalışan işçilerin
bütün ekmek ihtiyacını Somuncu Baba
karşıladı.
Cami bitiminde Padişah, ilk hutbenin
Emir Sultan tarafından okunmasını
istemişken, Emir Sultan’ın Somuncu
Baba’yı padişaha tanıtmasından sonra,
kendisine ilk hutbeyi okuma görevi
verilmişti.
Hutbede yaptığı konuşma ile halk
tarafından büyük bir alim olduğu
anlaşıldı.
O dönemin ünlü alimlerinden Molla Fenârî
ve Emir Sultan kendisinden ders almaya
başlamıştı.
Durumunun anlaşılması üzerine Bursa’dan
ayrılarak Aksaray'a geldi.
Burada ömrünün sonuna kadar İslamiyet’i
yaymak, Allah’ın emir ve yasaklarını
insanlara bildirmek için uğraştı.
Artık Somuncu Baba’ya, Hâmid-i Aksarayî
denmeye başlandı.
Hacı Bayram-ı Veli ile Hacc’a gitti.
Dönüşlerinde Hacı Bayram-ı Veli’yi
kendisine vekil tayin etti
Somuncu Baba lakabıyla anılan Hamid-i
Aksarayî; 1412 senesinde vefat etmiştir.
Cenaze namazını Hacı Bayram-ı Veli
kıldırdı.
Türbesi Aksaray kabristanının
ortasındadır.
Aksaray eşrafından Şahin Beşer’in
gayretleriyle 1980 yılında türbesi
yeniden tamir edilerek bugünkü haline
getirilmiştir.