MEHMET
ŞANDIR’DAN ENGELLİLER MECLİS
ARAŞTIRMA ÖNERGESİ
Milliyetçi
Hareket Partisi, “Ülkemizdeki engelli
vatandaşlarımızın yaşadığı sıkıntıların
giderilmesi, önlerine çıkan zorlukların
ortadan kaldırılabilmesi için alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi”
amacıyla Meclis Araştırma Önergesi
verdi.
MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve
20 MHP Milletvekilinin imzası ile Meclis
Başkanlığına sunulan önergede; ülkemizde
her ne kadar sağlıklı bir istatistik
tutulmuş olmasa da 8 milyon 500 bin
civarında engelli vatandaşımızın
bulunduğu, sürekli sorunlarla boğuşan,
sorunlarına çözüm üretemeyen
engellilerin kendilerini mutsuz
hissettiği, bunu da temel bir insan
hakkı olan bireyin kendisini
gerçekleştirme hakkını ortadan kaldıran
düşük yaşam kalitesine sebep olduğu
ifade edildi.
11 Haziran 2010 tarihinde www.anamurunsesi.com
yazdı.
MEHMET
ŞANDIR’DAN ENGELLİLER MECLİS ARAŞTIRMA
ÖNERGESİ
Milliyetçi Hareket Partisi, “Ülkemizdeki
engelli vatandaşlarımızın yaşadığı
sıkıntıların giderilmesi, önlerine çıkan
zorlukların ortadan kaldırılabilmesi
için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi” amacıyla Meclis Araştırma
Önergesi verdi.
MHP
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 20
MHP Milletvekilinin imzası ile Meclis
Başkanlığına sunulan önergede; ülkemizde
her ne kadar sağlıklı bir istatistik
tutulmuş olmasa da 8 milyon 500 bin
civarında engelli vatandaşımızın
bulunduğu, sürekli sorunlarla boğuşan,
sorunlarına çözüm üretemeyen
engellilerin kendilerini mutsuz
hissettiği, bunu da temel bir insan
hakkı olan bireyin kendisini
gerçekleştirme hakkını ortadan kaldıran
düşük yaşam kalitesine sebep olduğu
ifade edilerek şöyle denildi:
“Engellilerin en büyük sıkıntıyı
ulaştırma konusunda çektikleri malumdur.
Ulaştırmada yaşanan fiziki zorlukların
yanında kendilerine seyahatlerde
sağlanan indirimlere bazı firmalarının
sıcak bakmaması şikâyetlere konu
olabilmektedir.
Bir engellinin kendi yaşadığı şehirde
sağlanan bir imkânın başka bir şehirde
sağlanmaması ayrı bir sorundur. Yaşadığı
sıkıntıları daha iyi duyurabilmeyi ümit
ettikleri için Ankara’ya gelen
engelliler, kendi şehirlerinde geçerli
olan indirimli veya ücretsiz seyahat
hakkının sağlanmadığından da
şikâyetçidirler.
Engellilerin eğitim gördüğü engelli
okullarının fiziki olarak engellilerin
tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik
yapıda olmadığı yine engelli
vatandaşlarımız ve onların kurduğu sivil
toplum örgütlerince dillendirilmektedir.
Normal okullarda eğitim alamayan engelli
çocuklar için yeterli engelli eğitim
kurumunun olmaması; normal okulda eğitim
alabilecek durumda olsa dahi okula gidiş
ve gelişlerinde kullanmaları gereken
araçların engellilere uygun olmaması ve
yine gidiş gelişlerde özel ihtimam
gösterilmesinin maliyetinin yüksek oluşu
gibi sebeplerle çoğu engelli
vatandaşımız ilköğretimini bile
tamamlayamamaktadır.
Bu durumda her ne kadar engellilere
tahsis edilmiş kadroların bulunduğu ve
bu kadroların çoğunun boş olduğu
söylense de, işe girişte şart koşulan
KPSS sınavı şartının engelli
vatandaşlarımız için hiçbir anlamı
kalmamakta, işsizlik engelli
vatandaşlarımızın değişmez kaderi haline
gelmektedir.
Engelli haklarından yararlanmak için
rapor almak isteyenlere verilen düşük
dereceli raporlar nedeniyle bu haktan da
yararlanılamazken, işe girmek
istendiğinde “sen engellisin, bu
işyerinde randımanlı olamazsın” şeklinde
bir tavırla karşılaşmak engelli
vatandaşlarımıza yapılmış çifte
haksızlık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yaşam kalitesini düşüren bu zorlukların
üstesinden gelmeye çalışan engelli
vatandaşlarımızın belki de en çok
şikâyet ettikleri konu, sağlık hizmeti
alırken yaşadıkları zorluklardır.
İhtiyaçlarını görecek kadar sürdürmeleri
için kullanmaları gerekli tıbbi
cihazlara kurumların düşük ücret
belirlemesi, zaten zor ekonomik şartlar
altında yaşayan vatandaşlarımızı daha da
sıkıntıya sokmaktadır.
Böylece gelişen teknolojiyle beraber
yenilenen ve haliyle pahalanan bu
ürünlerin yerine, hala eski teknoloji
ile üretilen ürünlerin kullanımı
dayatılmış olmaktadır. Hâlbuki buradaki
öncelik fiyattan daha çok, engelli
vatandaşlarımızın hayatlarını
normalleştirmek, bağımsızlaştırmak, iş
ve sosyal hayata katılmalarını
kolaylaştırmak olmalıdır.”
TBMM
BAŞKANLIĞINA VERİLEN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ
AŞAĞIDAKİ GİBİDİR:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
BAŞKANLIĞINA
“Ülkemizdeki engelli vatandaşlarımızın
yaşadığı sıkıntıların giderilmesi,
önlerine çıkan zorlukların ortadan
kaldırılabilmesi için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi” amacıyla,
aşağıda belirtilen gerekçelerle
Anayasa’mızın 98’inci, Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 104’üncü ve
105’inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılmasını arz ve teklif
ederiz.
Mehmet ŞANDIR
MHP Mersin Milletvekili
Gerekçe:
Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre
toplumu oluşturan bireyler içindeki
engelli sayısının gelişmişlikle ters
orantılı olarak ülkeden ülkeye değiştiği
bilinmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki
engelli sayısının, toplam nüfusa oranı %
8 civarındadır. Ülkemizde ise en iyimser
bakışla bu oranın % 12 seviyelerinde
olduğu tahmin edilmektedir. Her ne kadar
sağlıklı bir istatistik tutulmuş olmasa
da bu orana karşılık gelen sayı 8 milyon
500 bindir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 20
Aralık 1993 tarihli toplantısında
“Sakatlar İçin Fırsat Eşitliği Konusunda
Standart Kurallar” belirlenmiş olsa da,
bulunulan fiziki çevrenin kendileri
açısından olumsuzluklarla dolu olması
nedeniyle, toplumla bütünleşme
ihtiyaçları kendiliğinden toplumdan
dışlanmaya dönüşmüştür.
Sürekli sorunlarla boğuşan, sorunlarına
çözüm üretemeyen engelliler kendilerini
mutsuz hissetmektedirler. Bu da temel
bir insan hakkı olan bireyin kendisini
gerçekleştirme hakkını ortadan kaldıran
düşük yaşam kalitesi demektir.
Engellilerin en büyük sıkıntıyı
ulaştırma konusunda çektikleri malumdur.
Ulaştırmada yaşanan fiziki zorlukların
yanında kendilerine seyahatlerde
sağlanan indirimlere bazı firmalarının
sıcak bakmaması şikâyetlere konu
olabilmektedir.
Bir engellinin kendi yaşadığı şehirde
sağlanan bir imkânın başka bir şehirde
sağlanmaması ayrı bir sorundur. Yaşadığı
sıkıntıları daha iyi duyurabilmeyi ümit
ettikleri için Ankara’ya gelen
engelliler, kendi şehirlerinde geçerli
olan indirimli veya ücretsiz seyahat
hakkının sağlanmadığından da
şikâyetçidirler.
Engellilerin eğitim gördüğü engelli
okullarının fiziki olarak engellilerin
tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik
yapıda olmadığı yine engelli
vatandaşlarımız ve onların kurduğu sivil
toplum örgütlerince dillendirilmektedir.
Normal okullarda eğitim alamayan engelli
çocuklar için yeterli engelli eğitim
kurumunun olmaması; normal okulda eğitim
alabilecek durumda olsa dahi okula gidiş
ve gelişlerinde kullanmaları gereken
araçların engellilere uygun olmaması ve
yine gidiş gelişlerde özel ihtimam
gösterilmesinin maliyetinin yüksek oluşu
gibi sebeplerle çoğu engelli
vatandaşımız ilköğretimini bile
tamamlayamamaktadır.
Bu durumda her ne kadar engellilere
tahsis edilmiş kadroların bulunduğu ve
bu kadroların çoğunun boş olduğu
söylense de, işe girişte şart koşulan
KPSS sınavı şartının engelli
vatandaşlarımız için hiçbir anlamı
kalmamakta, işsizlik engelli
vatandaşlarımızın değişmez kaderi haline
gelmektedir.
Engelli haklarından yararlanmak için
rapor almak isteyenlere verilen düşük
dereceli raporlar nedeniyle bu haktan da
yararlanılamazken, işe girmek
istendiğinde “sen engellisin, bu
işyerinde randımanlı olamazsın” şeklinde
bir tavırla karşılaşmak engelli
vatandaşlarımıza yapılmış çifte
haksızlık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yaşam kalitesini düşüren bu zorlukların
üstesinden gelmeye çalışan engelli
vatandaşlarımızın belki de en çok
şikâyet ettikleri konu, sağlık hizmeti
alırken yaşadıkları zorluklardır.
İhtiyaçlarını görecek kadar sürdürmeleri
için kullanmaları gerekli tıbbi
cihazlara kurumların düşük ücret
belirlemesi, zaten zor ekonomik şartlar
altında yaşayan vatandaşlarımızı daha da
sıkıntıya sokmaktadır.
Böylece gelişen teknolojiyle beraber
yenilenen ve haliyle pahalanan bu
ürünlerin yerine, hala eski teknoloji
ile üretilen ürünlerin kullanımı
dayatılmış olmaktadır. Hâlbuki buradaki
öncelik fiyattan daha çok, engelli
vatandaşlarımızın hayatlarını
normalleştirmek, bağımsızlaştırmak, iş
ve sosyal hayata katılmalarını
kolaylaştırmak olmalıdır.
Tüm bu sorunların sebepleri ve
sonuçlarının araştırılarak alınması
gereken tedbirlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98’inci, TBMM
İçtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri
gereğince Meclis Araştırma Komisyonu
kurulmasını arz ve teklif ederiz.
_______________________________________________________
"Anamur'un ve
Anamurluların Buluşma Adresi ve Gerçek
Sesi..."
ANAMUR'UN SESİ
|